28 Ağustos 2013 Çarşamba

ALLAH'ın Sıfatlarından Bazılarını İnceleyip Öğrenelim

SETTÂRü’l-uyub : Ayıpları örtücü.

وَمَن يَهْدِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِن مُّضِلٍّ أَلَيْسَ اللَّهُ بِعَزِيزٍ ذِي انتِقَامٍ
Zü’l- intikam : “Ve mey yehdillahü fema lehu mim müdill e leysellahü bi azizin zintikam : ALLAH kime de hidayet ederse, artık onu saptıracak yoktur. ALLAH, mutlak güç sahibi ve intikam alıcı değil midir?” (Zümer 39/37)  [ZÜ'L-İNTİKAM-MUNTAKİM]
وَاتَّقُواْ اللّهَ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ...
Şedidü’l- ikab : “...vettekullahe va'lemu ennellahe şedidül ikab : ... ALLAH'tan korkun. Biliniz ki ALLAH'ın vereceği ceza ağırdır.” (Bakara 2/196)

İkab : Şiddetli azab, eziyet, ceza.

أُولَـئِكَ لَهُمْ نَصِيبٌ مِّمَّا كَسَبُواْ وَاللّهُ سَرِيعُ الْحِسَابِ
Seriü’l-hisab : “Ülaike lehüm nasiybüm mimma kesebu, vALLAHü seriul hisab : İşte onlar için, kazandıklarından büyük bir nasip vardır. (Şüphesiz) ALLAH'ın hesabı çok süratlidir.” (Bakara 2/202) [SERÎU'L-HESAB]

قُلِ اللّهُ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ...
VÂHİDü’l- KAHHAR : “...kulillahü haliku külli şey'iv ve hüvel VÂHİDül KAHHAR : ... De ki: ALLAH her şeyi yaratandır. Ve O, birdir, karşı durulamaz güç sahibidir.” (Ra’d !3/16)

EL VÂHİD : Bir, tek, biricik. Eşi, benzeri, cüz'ü, parçası olmayan ALLAH (C.C.) Ferid.

El KAHHAR : Galib-i Mutlak ve her an kahretmeğe muktedir olan ALLAH (C.C.) HAKK Celle ve A'lâ'nın esmâ ve sıfâtındandır.

تَبَارَكَ اسْمُ رَبِّكَ ذِي الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ
ZÜ’L-CELÂLİ VE’L- İKRAM : “Tebarakesmu RABBike zil celali vel ikram. : Büyüklük ve ikram sahibi RABBinin adı yücelerden yücedir.” (Rahmân 55/78)

رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا فَاعْبُدْهُ وَاصْطَبِرْ لِعِبَادَتِهِ هَلْ تَعْلَمُ لَهُ سَمِيًّا
RABBü’s- semâvât : “RABBüs semavati vel erdi ve ma beynehüma fa'büdhü vastabir li ibadetih hel ta'lemü lehu semiyya : (O) göklerin, yerin ve ikisi arasındaki şeylerin RABBidir. Şu hâlde O'na kulluk et; O'na kulluk etmek için sabırlı ve metânetli ol. O'nun bir adaşı (benzeri) olduğunu biliyor musun? (Asla benzeri yoktur).” (Meryem 19/65)
Ayrıca : Ra’d 13/16; Kehf 18/26; Enbiyâ 21/56; Mü’min 40/86; Şuarâ 226/24; Zuhruf 43/82; Sâffât 37/5; Sâd 38/66; Duhân 44/38; Nebe’78/37 âyetlerinde de geçmektedir.

اللَّهُ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْض....ِ
Nûru’s-semâvât : “ALLAHü nurus semavati vel ard... : ALLAH, göklerin ve yerin nûrudur....” (Nûr 24/35)

بَدِيعُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَإِذَا قَضَى أَمْراً فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُن فَيَكُونُ
Bedîü’s-semâvât : “Bedius semavati vel ard, ve iza kada emran fe innema yekulü lehu kün fe yekun : (O), göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. Bir şeyi dilediğinde ona sadece «Ol!» der, o da hemen oluverir.” (Bakara 2/117)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder