3 Ekim 2012 Çarşamba

SÜKUTUN DA KALBİ DURDU...

Konuşmak mı dediniz ? Nedir ki o..? Ben sükutun sesini bile kaybettim geçmişin karanlık köşelerinde...
Ruhumu mahkum ettim her gününde kış yaşanan bir yalnızlığa...belki alışır yalnızlığa çünkü ona aksini hatırlatacak bir "tık" yok..bir  bakış yok, konuşmak yok , susmak yok ...kalp atışlarımı da duyamıyorum artık...anılar silindi ...artık baharı da hatırlayamıyorum...
Sahi
nasıldı toprak kokusu ince bir yağmurdan sonra? ...Ağaçlar ıslatır mı gene saçlarını elmas taneli yağmurlarla ?...Kuşların cıvıltısıyla güneş nazlı nazlı çıkar  mı bulutların arasından...Sanki yeryüzüne yıldızlar inmiş gibi parlar mı kayalıklar...Çocuklar gene yüzdürür mü çamurlu sular da kağıt gemileri?...Aşıklar ıslanır mı umursamazcasına hiç üşümeden birbirlerinin ellerine sımsıkı sarılıp yağmur altında tek vücut olurlar mı?...Ben unuttum sen söyle; kimsenin adını koyamadığı kadar doğal renkleri hayal gibi uzak gösteren  gök kuşağı çıkar mı ulaşılmaz dağların ardından? ...Ah ne kadar da özlemişim düşünmeyi...kendi gölgemin altında kalmışcasına karanlıkta imişim meğer ...Bir eyvah!  çektim derinden... Artık düşüncelerimin sükutu da mı ses vermez oldu ..Artık sükutumun da mı kalbi atmıyor...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder