4 Eylül 2012 Salı

Ölmeye Yüzümüz Olsun

Ne kaldı geriye onca verilen sözlerin ardından? İki yudum sitemli sözcük,birkaç timsah gözyaşları barındıran buruk ses tonu,pişmanmış gibi görünen bir surat ifadesi,ve içinde her türlü anlamı barındırabilecek bi suskunluk..
-mış gibi davranışların altında yatan bir sahtekarlığı anladıktan sonra bile hiçbirşey diyemeyişim,demeye bile hakkım olmadığını düşünüşümün sebebini anlamamışken,bana kalan kalbimin kırıklarıyla birlikte öylece beklemekmiş meger..
Hani hep deriz ya,’eskiden olsa şunu yapardım ama neyse..’ işte o ‘neyse..’ öyle çok yaşanmışlık barındırır ki içinde, karşınızdakinin buna değmediğini görür ve susarsınız Allah görüyor diye teselli bulmaya çalışarak.. ilk yaptığınız hatadır ama ikinci kez aynı şeyi yapıyorsanız bu tercihtir,işte Ahmaklık olduğunu bile bile sonunda acı çekme pahasına ama aynı zamanda gizliden bir umut besleyerek  aynı yanlışa düşmekte ısrar ederiz bazen,sırf mantığımızı yok sayıp duygularımıza yenilerek, ‘kalbinin götürdüğü yere git’ saçmalığıyla..
Kaç zamandır öyle yedim ve öyle doldum ki bazılarının suratına kusmamak için kendimi zor tutuyorum..Üstelik yorgunum..Kime ne diye hesap sorulabilir ki? İnsanlar iki saçma sözcükle kendini haklı çıkarıyormuşcasına sıyırmıyorlar mı kuyruklarını bu yargılamadan.? Sonra da Sanki çocuk kandırırmışçasına yüzünde sahte gülümsemelerle’ gönlünü alır kandırırım’ düşüncesiyle aptalca hareket etmiyorlarmı?
Korkaksın,Cesaretsizsin diyen çok kişi oldu bana sırf davranışlarımı kısıtladığım için,kendi gözümden düşmemek adına çaba sarfederek düzgün bi şekilde yaşamaya çalıştıgm için.’Diğerleri’ gibi olmadığım için,ismine modernlik dedikleri o düşüncesizce  çılgınlıklara kendimi teşvik etmediğim için..pişman değilim onurumla gururumla tertemiz bi şekilde devam ediyorum.
Ama bence asıl Korkaklık duygularından kaçmak,Kendi yüreğinle yüzleşememek,mesela kırdığın bi insanla karşılaşmamak için yolunu çevirmek gibi..Geçmişini kirlettiğin birini yoksayarak vicdanını rahatlatmaya çalışmak gibi..neyi değiştirir ki görmezden gelmek? kandırdığın kendinsin işte karşındaki aptal değil..
Ya bu çok saf dediğin kişi ne kadar Saf?..Yaptıgımız doğru ve yanlışlar neye göre kime göre doğru veya yanlış?.. Bunun cevabı; Yüreğimiz,eger hala varlığını hissedebiliyorsak;Vicdanımız..Kirlenmemişse henüz;Ruhumuz..Hala kullanabiliyorsak;Aklımız..Güveniyorsak;içimizden gelen O Ses.. Asıl mesele bunlarla yüzleşebilmek,Hesap vrebilmek,yatağımızda bile uyutmuyorsa değerlerimizin  varlığı,işte o zaman yanlış yapmışız demektir..Dönüp İçimizde muhakeme yaparak gereken cezayı hiç korkmadan kendimize kesmeliyiz ki yarın Ölmeye Yüzümüz Olsun..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder